- edinilmiş
- επίκτητος, αποκτηθείς
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
doğuştancılık — is., ğı, ruh b. Herhangi bir canlı türünün yapısal ve görevsel gelişiminde yaşantı, öğrenme vb. edinilmiş faktörlere değil, kalıtımla ilgili olanlara ağırlık ve öncelik veren görüş, fıtriye, nativizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
edinilmek — nsz Edinme işi yapılmak Atatürk ün bilim adamlarına ve edinilmiş saygınlıklara titizce tanıdığı ayrıcalık ve üstünlük ne kadar gerilerde kalmış değil mi? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
istidat — is., dı, esk., Ar. istiˁdād 1) Yaradılıştan gelen veya sonradan edinilmiş yetenek Her bulunduğu yerin hâkim ve sahibi kesilmek istidadında bir erkekti. R. N. Güntekin 2) Yeteneği olan kimse Belki de büyük bir istidat düşmüştü elimize... T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesbî — sf., esk., Ar. kesbī Sonradan elde edinilmiş, sonradan kazanılmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
meskûn — sf., Ar. meskūn 1) İnsan oturan, şeneltilmiş (yer) Kürekleri var gücüyle çekerek meskûn adanın kömür iskelesine yanaştı. S. F. Abasıyanık 2) Yurt edinilmiş (yer) Birleşik Sözler meskûn mahal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller meskûn kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müktesep — sf., bi, Ar. mukteseb Kazanılmış, edinilmiş Birleşik Sözler müktesep hak hakkımüktesep … Çağatay Osmanlı Sözlük
ön yargı — is. Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir Faraziyenizi çok yanlış ön yargılara oturtuyorsunuz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
özümleme — is., biy. 1) Özümlemek işi, yapım, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı 2) mec. Edinilmiş bilgileri kendi öz malı durumuna getirme Birleşik Sözler özümleme dokusu … Çağatay Osmanlı Sözlük
özümlemek — i, biy. 1) Canlı varlıklar, dışarıdan aldıkları besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir birleşimle, organizmanın gereksinme duyduğu maddeler durumuna getirmek, temsil etmek 2) mec. Edinilmiş olan bilgileri bireyin öz malı durumuna getirmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜCERREBÂT-I YAKÎNİYYE — İyice edinilmiş tecrübeler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük